Meme Kanseri

Meme Kanseri Ankara

ankar ameme kanseri tedavisiMeme kanseri, süt bezleri veya sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücrelerden gelişiyor. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık oluşturan gen mutasyonu meme kanseri riskini artırıyor.

Meme kanseri Ankara, memenin süt bezlerinde ve üretilen sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücreler arasında, çeşitli etkenler sonucu kontrolsüz şekilde çoğalan ve başka organlara yayılma potansiyeli taşıyan hücrelerden meydana gelen tümöral oluşumdur.

Meme kanserine hangi etkenlerin neden olduğu kesin olarak bilinmiyor. Ancak günümüze kadar yapılan çalışmalarda, yüksek olasılık gösteren bazı faktörler belirlenmiş bulunuyor. Bazı kadınlarda genetik yatkınlık oluşturan gen mutasyonları (genlerde kansere eğilim yaratan bozukluklar) meme kanseri riskini artırırken, diğerleri kadın olmak dışında bir risk faktörü taşımıyor.

Meme Kanseri Belirtileri

 
Meme dokusu; 14-15 adet süt bezi ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan aynı sayıda kanallardan oluşur. Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin, kontrol dışı olarak çoğalmaları ve aynı taraf koltuk altı lenf bezlerinden başlamak üzere vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmeleri, meme kanseri hastalığını oluşturur.

Meme kanseri, en sık, memede ağrısız sertlik (kitle) şeklinde ortaya çıkar. Meme kanseri olan kadınların yüzde 70 kadarında hastalık kendisini bu şekilde belli eder. Diğer belirtiler; memede büyüme ve asimetri, meme başında çökme, içeri doğru çekilme, tek taraflı meme başı akıntısı (kanlı ya da seröz). Tek taraflı akıntıların memede ele gelen bir kitle ile birlikte olması, meme kanseri riskinin yüzde 12 civarında olduğunu gösterir. Meme cildinde kalınlaşma, portakal kabuğu görünümü şeklinde değişikliklere yol açabilir. Daha geç kalınmış hastalarda ciltte kızarıklık, açık yaralara da ülserasyona yol açabilir. Hastalık bazen de koltuk altında şişlik, sertlik ya da uzak organ tutulumlarının neden olduğu çok değişik belirtilerle karşımıza çıkabilmektedir.

Meme Kanseri Genetik Faktörler

 
meme kanseri belirtileriKalıtsal meme kanseri gerçek anlamda vakaların yaklaşık yüzde 5′inde vardır. Burada rol oynayan en önemli genler; BRCA1, BRCA2 ve p53 genleridir. Ailesel meme kanseri anneden veya babadan geçebilir. Kuvvetli aile hikayesi veya genetik yatkınlığı olanlarda takip kriterleri farklıdır. Bu kişilerin daha genç yaştan itibaren mamografi takibi ve daha ayrıntılı jinekolojik tümör takibi yapılır. Genetik test yaptırabilirlerse bu, daha kesin olarak doğrulanabilir. Genetik test yaptıranlarda BRCA1/BRCA2 mutasyonu saptanmazsa, diğer normal riskli kadınlardaki gibi tarama önerilir. Test yaptırıp genetik bozukluk (mutasyon) bulunanlar veya testi yaptıramayanlar ise riskli grupta kabul edilirler. Bu gruptaki kişiler, kalıtsal meme/ yumurtalık kanseri riski olan kişiler olarak değerlendirilirler. Bu kişilerde meme muayenesine 18 yaşından, mamografi çekilmesine 25 yaşından itibaren başlanmalıdır. Ayrıca 30-35 yaşından itibaren 6 ayda bir detaylı kadın doğum muayenesi ve ‘tümör belirteci’ (CA 125) takibi önerilmektedir.

Meme Kanserinde Berilleyici Faktörler

  • Hastanın yaşı: 35 yaş altındaki hastalarda hastalık seyri biraz daha olumsuz olma eğilimindedir.
  • Memedeki tümörün boyutu
  • Hastalıktan etkilenmiş koltuk altı lenf nodu sayısı
  • Tümör hücrelerinin reseptör durumu (Östrojen veya progesteron reseptörleri gibi )
  • Karaciğer, akciğer, kemik ve beyin gibi uzak organların hastalıktan etkilenip etkilenmedikleri gibi bütün bu durumlar hastalığın seyrini belirleyen faktörlerdir.

Meme Kanseri Belirtileri

  • Memede kitle,
  • Memede sertlik ve düzensiz alan ele gelmesi,
  • Meme cildinde değişiklikler (Kızarıklık, ödem, ciltte çekinti),
  • Meme başında çekinti, içe çöküklük, akıntı, egzama benzeri görünüm,
  • Tek memede meydana gelen ani büyüme,
  • Koltuk altında kitle ele gelmesi,
  • Olağan dışı ağrı ve hassasiyet (her adet dönemi öncesi görülenden farklı, yeni başlayan)

Meme Kanseri Evreleri

 
Kanser evresini, tümörün boyu ve kanserin yayılımı tanımlar. Evrelendirme sisteminde 0 ile 4 arasında bir rakam belirtilir.

Evre 0 (Sıfır) : Aynı zamanda “in-situ” olarak da adlandılır. Evre 0 (sıfır), olan kanserler yerlerinde kalmış ve çevre dokulara sıçramamış kanserlerdir. Evre 0 (sıfır) kanserler oluştukları yerlere göre ikiye ayrılırlar. Süt bezlerinde ya da süt kanallarında oluşabilirler.

Evre 1 :  Orijinal tümör 2 cm ya da daha küçüktür. Kanser lenf bezlerine sıçramamıştır.
Meme Tedavisi : Lumpektomi (kanserli kitlenin etrafında bir parça sağlıklı göğüs dokusu ile birlikte alınması) ve koltukaltı lenf bezlerinin alınmasını takip eden radyasyon tedavisi yapılır. Gerekiyorsa kemoterapi veya hormonoterapiler eklenir. Mastektomi (Kanserin bulunduğu göğüsün alınması operasyonu) ve koltukaltı lenf bezlerinin çıkarılması önerilir.

Evre 2 : Orijinal tümör 2 ile 5 cm arasındadır ve lenf bezlerine sıçramamış veya sıçramış olabilir. Evre II (İki) için genelde uygulanan tedavi şekli Evre 1 ile aynıdır, ancak eğer tümör büyükse ya da lenf bezlerine sıçramışsa kemoretapi, hormonterapi ve radyasyon tedavisinin tamamlayıcı olarak önerilmesi daha yaygındır.

meme kanseri evreleri

Evre 3a : Orijinal tümör koltukaltı lenf bezlerine ve göğüs dışı dokulara sıçramıştır. Operasyon sonrasında genelde radyasyon tedavisi ve sistematik tedavi olarak kemoterapi ve hormon tedavisi uygulanır. Eğer tümör çok büyükse, operasyon öncesinde tümörün boyunun küçültülmesi amacıyla kemoterapi uygulanabilir. Bu tip kemoterapiye neoadjuvant kemoterapi denir.

Evre 3b : Orijinal tümörün boyutuna bakılmaksızın, tümörün kendisini göğüs duvarına bağladığı ve göğüs lenf bezlerine sıçradığı durumlarda kanser Evre III (Üç) B olarak adlandırılır. Evre III B meme kanserinin standart tedavisi genellikle neoadjuvant kemoterapi ile başlar. Orijinal tümörün boyunun istenen oranda küçülmesi ile birlikte cerrahi tedavi yapılır. Operasyon sonrası uygulanan standart tedavi ise; radyasyon tedavisi, kemoterapi ve hormon tedavisidir.

Evre 4 : Kanser göğüs dışında vücudun diğer bölümlerine (kemikler, akciğer, karaciğer ya da beyin gibi) sıçramıştır. Evre IV (Dört) meme kanserinin tedavisinde temel amaç yaşam süresini ve kalitesini arttırmak, hasta şikayetlerini gidermektir. Tedavide genelde kemoterapi ve hormon tedavisi gibi tüm vücudu etkileyen sistematik tedaviler uygulanır. Hastanın şikayetlerinin azaltılması amacı ile bazı durumlarda mastektomi (Kanserin bulunduğu göğüsün alınması operasyonu) de önerilebilir.

Meme Kanseri Tedavisi

 
Teknolojideki ilerlemeler sayesinde bugün kanser tedavisinde büyük aşamalar kaydedilmiştir. Eskiden tedavi şansı çok düşük olan bazı kanser hastalarını bugün yüzde 95 kurtarabiliyoruz. Özellikle de meme kanserlerinde metastatik olanları bile kemoterapi, hormonal tedavi ve hedefe yönelik tedavi seçenekleri ile çok uzun yıllar yaşatabiliyoruz. Çok farklı tedavi alternatiflerinin olması sayesinde meme kanseri artık korkulacak bir kanser olmaktan çıkmıştır. Meme kanseri erken evrede yakalanırsa, tümör bir santimin altındaysa ve koltuk altına atlamadıysa, hastanın yüzde 95 kurtulma şansı var demektir. Erken evreyi bir miktar geçmiş (lokal ileri) aşamadaki hastalarda bile kemoterapi, radyoterapi ve hormonoterapi ile yüzde 70 üzerinde şifaya kavuşmak mümkün olabiliyor.

Bu grup hastalarda, cerrahi öncesinde uygulanacak kemoterapi ile; tümörün küçültülmesi, cerrahi işlemin kolaylaştırılması ve memenin tamamen alınmasına gerek kalmadan meme koruyucu cerrahi uygulama imkanı oluşturulabiliyor. Yeni geliştirilen hedefe yönelik tedavilerle, direkt kanser hücreleri hedef alınıyor ve kemoterapi sırasında görülen saç dökülmesi ve bulantı gibi yan etkiler bu ilaçlarda görülmüyor.

Karaciğer, akciğer ve kemik tutulumu olan metastatik hastalarda bile değişik tedavi seçenekleri ile hastaların yıllarca yaşaması mümkün olabiliyor. Ancak unutulmaması gereken bir husus; kanser tedavisinin birçok farklı bölümün birlikte çalışmasını gerektiren bir hastalık olduğudur. Ama şunu hiçbir zaman unutmamak gerekiyor; meme kanseriyle savaşta en büyük görev hala kadınlara düşüyor.

Meme Kanseri Tedavi Yöntemleri

 
Meme kanseri olan kadınların bir çok tedavi seçeneği var. Bunlar ameliyat, kemoterapi, radyoterapi, hormon terapisi ve biyolojik terapi. Bir çok kadın birden fazla tedavi görür. Ek olarak, hastalığın herhangi bir safhasında, kadınlar acıyı ve kanserin diğer belirtilerini kontrol etmek, tedavinin yan etkilerini hafifletmek ve duygusal problemleri kolaylaştırmak için tedavi görebilirler. Bu tip tedaviye destek, belirti yönetimi ve hafifletici tedavi denir. Kanser tedavisi ya lokal tedavi ya da sistemik tedavi olur.

  • Lokal tedavi: Ameliyat ve radyoterapi lokal tedavilerdir. Memedeki kanserini ortadan kaldırmak ya da yok etmek hedefleridir. Meme kanseri vücudun diğer bölgelerine yayıldığında lokal terapi o bölgelerde hastalığı kontrol etmek amacıyla kullanılabilir.
  • Sistemik tedavi: Kemoterapi, hormon terapisi ve biyolojik tedavi sistemik tedavilerdir.Kana girip tüm vücutta kanseri kontrol ya da yok ederler. Meme kanseri olan bazı kadınlar radyoterapi veya ameliyattan önce tümörü küçültmek için sistemik tedavi görürler. Diğerleri ameliyat ve/veya radyoterapiden sonra kanserin yeniden oluşmasını önlemek için sistemik tedavi görürler. Sistemik tedaviler yayılmış kanser için de yapılır.

Bir çok kadın tedavinin yaşam biçimini nasıl değiştireceğini bilmek ister. Tedavi sırasında ve sonrasında nasıl gözükeceklerini bilmek isterler. Doktor, tedavi seçeneklerini, yan etkileri ve tedavinin beklenen sonuçlarını anlatmak için en iyi kişidir. Her kadın, doktoruyla ihtiyaçları ve kişisel değerleriyle örtüşecek bir tedavi planı oluşturmak için birlikte çalışabilir.